Bizimle iletişime geçin

Köşe Yazıları

Paylaşı/yorum

Yaklaşık

tarih

Hayatımızdaki bir çok alanda bilgi ve bilgi akışı hakkında nasıl ve kimlerle paylaşabildiğimiz yada paylaşamadığımız konusunu sizlere en akıcı en açıklayıcı kelimelerle anlatacağım .

Bu günlerde asıl olan bilgi kirliliği ve paylaşmama esasına dayanarak yazacağım bu köşe yazımda biraz farklı kesimlere de ulaşmış olacağım . Aslında bu kadar ve bir çoğumuzun yaşadığı sorunlar o kadar büyüdüğü için bende ayrıca sizde sıkışmayasınız diye günlük sıkıntılarımızı kısaca öz cümlelerle anlatmaya çalışacağım.

Sizlere konu mottoları ile anlatmaya başlıyorum. Sürç-ü Lisan eder isem af ola …

Hayatımızı çevreleyen en büyük sorunlarından olan sosyo-ekonomik açılımlar basın- medya kuruluşlarını da etkilemeye devam ediyor. Bu yolda en son internet ve sosyal medya ile alakalı bir yasa çıkarıldı. Bu yasa asıl olan ve asıl olmayan medyacıları birbirinden ayırt etmek için yapıldığı söylenilse de kim asıl kim değil kime göre neye göre denilerek hala tartışmada kaldı. Paylaşı/yorum yazımızdaki durum ise ; Medya – sosyal medya ve internet yasasındaki ilk kural resmi ilan almak isteyenleri kapsıyordu. Tabii bazı internet haberciliği resmi ilan almak istemeyenler diyeyim bunu es geçtiler. Almasak da olur denilince Belediye ilanlarının da bu şekilde olunmasına karar verildi. 1 Nisandan itibaren geçerli olacak bu yasa bir çok ayrıntıyı içeriyor. BİK (Basın İlan Kurumu)’e kaydı olmayan gazeteler ve internet haber siteleri basın olarak sayılmayacak.
Basın İlan Kurumunun internet haber siteleri için isteği aslında basit ama internet haber sitelerinin özellikle ekonominin dar olduğu günlerde ki bu ülke pandemi de bile zor günler geçirdiği düşünür isek ; resmen istenilen talep edilen belgeler çok zorlayıcı görülmekte. 2 fikir işçisi 1 medya kuruluş sahibi ( 2 fikir işçisinden biri basın -yayın yada iletişim mezunu olması şartı) ya da 3 fikir işçisi 1 medya kuruluş sahibi ( 3 fikir işçisinden biri basın yayın yada iletişim mezunu olması şartı) gerekmektedir. Bu durum da küçük işletme olan kendi yağıyla kavrulmaya çalışan kazandığı üç-beş kuruşu ile vergisini kuruşu kuruşuna ödeyen , elektriği suyu , muhasebesi, sitesi stopajı , kurumsal site yapımcılarına ödemelerini yapan , haber için ne gecesi ne gündüzü olan , son dakika haberler için dişini tırnağına takarak can güvenliğini hiçe sayarak doğal afetlere koşarak giden mesleğini gururla göğüsleyen basının güzide temsilcilerine yapılan bu yeni oluşum belediyelerin ilanlarının da BİK’e katılmaları ile internet haber medyasını zora koştu diyerek birinci konumuzu burada şimdilik noktalıyoruz.

İkinci konumuz seçim fırtınalarının esip gürlediği, elimiz kolumuz birine çarpsa milletvekili aday adayının kum kadar çok olduğu , bu milletvekili aday adaylarının belirli medyacılarının elinin altında olup pasta börek payları gibi reklam koklatmadığı bir haftalık dönemden geçiyoruz. Pasta dilimleri gibi paylaşılmış olan bu milletvekili aday adayları yandaş medyalarına paraları nehir gibi akıtırken yandaş olmayan tarafsız olan medyalara bugün git yarın gel diyerek üç kuruş ile süründürmeye çalışıyorlar.

Duyduklarımız anlatılanlar çoğalanlar destek olup vaatler verenler bir hafta da görmeyen gözleri bile açar durumundan ibaret. B Partisinden D Partisine köprüler kurulur iken G Partisinden F Partisine taş atıp tutar iken aynı yolda yürüyen aynı ekmeği paylaşanların yedikleri yemeğin suyun aynı sofradan olması bile içlerindeki şeytanlıkları ile kendi partilerini kötülemelerinden geri bırakmıyor.

Ortada dönen icraatlar ağzımızı açık bırakır iken bir haber sitesinde çalışan basın mensubu diye kendini tanıtan her tür yalanı söylerken araya kurum kuruluşları hatta hükümetin ileri gelenlerini bile kendini destekleyen türden şahit gösteren şahısın basın mensubu olmadığı, basınla yakından ilişkisinin bulunmadığı ayrıca yurtdışı bağlantısının ne şekilde olduğunu da öğrenmiş bulunmaktayız.

Yerel haberlerin fısıltı şeklinde kulislerde konuşulduğu dedikoduların kulağımızı bırakın gözlerimizin önünde sere serpe paylaşıldığı off the record (kayıt dışı) diyerek çekimi durdurarak doğru haberin gizlenilmesine yol açan milletvekili aday adaylarının da var olduğunu ve bu milletvekili aday adaylarının günün birinde halkı temsil ederek mecliste yer alacağını düşündüğümüzde kimi ne kadar temsil edeceğini hayal bile edemiyoruz.

Milletvekili Aday Adaylarının ilk olarak kendi partilerince kısacık bir dönemde olsa bu aday adaylıklarında eğitilmelerini istiyoruz. Milletvekili Aday Adaylığının ne şekilde nasıl kendilerini tanıtmaları halka , esnafa , STK’lara ve basına nasıl konuşması , nasıl hitap etmesi gerektiği öğretilmelidir. Örnek olarak ; Arzu ediyorum, İstiyorum, Seviyorum, Sarılmak istiyorum, Dokunmak İstiyorum şeklindeki yapay cümleler milletvekili aday adaylarını ve o bağlı oldukları partiyi düşürecek alay teşkil edecek yapay ve yanlış cümleleri içermemelidir.

Milletvekili Aday Adaylıkları hayırlı uğurlu olsun . Pasta ve börek dilimleriniz aldığınız ücretler doğru yerlerde kullanılmak üzere geri dönüşler sağlasın . Basın olmadığını bildiğiniz akıl sağlığı bozuk şahıslara pirim vermeyiniz . Hak Hukuk Adalet safında yer alınız. Biz duyuyor , görüyor ve susmamaya devam ediyoruz .

Önümüzdeki hafta görüşmek umuduyla …

Sağlıcakla kalın ….

Ebru Kaplan / 28.03.2023

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir