Bizimle iletişime geçin

Yalova

Mezarda Yaşayan Yalovalılar, Bayraktepe de Hatay ve Kahramanmaraş’ı hatırlattı…

Yaklaşık

tarih

Voicepress Haber Sitesi Muhabiri Ülker Fermankızı’nın yazdığı habere göre Yalova’nın Bayraktepe Mahallesindeki 100 kadar ev ana yola doğru kayıyor.

Ülker Fermankızı kayan evlerde yaşayanlarla yaptığı röportajları özgün bir dille şu şekilde anlatıyor ”VOİCEPRESS  Uluslararası Haber ve Araştırma Merkezi’nin “Kahramanmaraş yaşanmasın, hiç kimse daha ölmesin!”  sloganı altında başlattığı sosyal proje kapsamında Merkez Yalova Bayraktepe bölgesinde insanların hangi şartlarda yaşadığı ile yakından ilgilendik. Gördüklerimizi sizlerle de paylaşmak istedik,

Burası ne Hatay ne Kahramanmaraş, ne de Adıyaman değil. Burası her kesin Güllük Gülüstanlık gibi tanıdığı Yalova. Bir de merkez ilçelerinden biri. En çok turistik şehir olarak bilinen Yalova’nın gerçek yüzünü görmek için kollarımızı sıvayıp, her hafta depremi yaşamış Hataya, Kahramanmaraş’a, Adıyaman’a gidip, sokak sokak resim çekinip “Yalnız değilsiniz” sloganı altında reklama yapmak yerine mezarda yaşayan Yalovalı depremzedelerimize destek çıkma zamanı.

Ey milletim, bu kardeşlerimizin evleri başlarına yıkılandan sonra yardımlarınız lazım değil. İnanın ki, o vakit değil,  şimdi lazım. Yalovalılar 99 depremini yaşadı. Bir deprem anıtına daha ihtiyaç yok bu ilde. Mustafa Kemal Atatürk bu il için  “Yalova benim ilim” dedi.

Nerede Atatürk, Atatürk ilkelerinden bahis edenler acaba? Her sözünüz mü sizin Reklamaya hizmet eder olmuş? Deprem olmadan görmemiz lazım yıkılacak evleri, deprem olmadan enkaz altında yaşayan sağ insanlarımızı görmek lazım.

TOGG ve Bayraktar’la övündüğümüz gibi bu memlekette barınmak için değil, korunmak için yapılacak evlerimizle de övünmek istiyoruz. Bunu istemek suç mu? Memleketimde hiç kimsenin ölmesini istememek, deprem olmadan birinin “imdat” diye bağırdığını duymak suç mu? Bu sözlerime hiç bir siyasi fon vermek lazım değil! Ben çekim zamanı bu halde oldukları için devletini suçlu bulan toplumu gördüm. Bu enkazdan evlerde yaşayan Yalovalılara aktarılan mesaj bu çünkü.

“Bakanlık bu evlerle ilgili bir proje şimdilik düşünmüyor ve teklifimiz geri çevrilmiş” denilmiş insanlara. O bakanlık acaba bu görüntüleri gördü mü? Çekim zamanı gazeteci arkadaş bile ikiye bölünmüş merdiveni inmeye çekinirken, kardeşlerimiz  o evde yaşamak mecburiyetinde. Bir de hangi insafsızlığa sığar bilmiyorum, bu halde evler için, 2000 TL den başlayarak 7000 TL kadar kira bile alıyorlar. Hangi insafa sığar bu arkadaşlar? Siz söyleyin…

Çiçeklerle süslenmiş Yalova parklarını görüyoruz. Denizin havası, çiçeklerin rengi insanı Yalova’ya hayran bırakıyor. Ama bir de Yalova’nın Hatay’dan, Kahramanmaraş’tan hiç de geri kalmayan tarafını görmemiz lazım. Çünkü Yalova kötüsü ile, iyisi ile bizimdir.

Arkadaşlar, Kahramanmaraş depremi bizlere Pembe gözlüklerimizi çıkarmamız gerektiğini ve depremi beklemeden yardıma koşmamız gerektiğini öğretmedi mi hala?Sanki  mezarda yaşayan Yalovalılar sağ iken hiç bir yetkili tarafından umursanılmıyorsa, yarın o bir gün sizce enkaz altındayken daha mı çok ilgi çekecek? Bu yardıma muhtaç insanların sesinin duyulması için illaki bir deprem mi olması lazım?

Evinin altından su çıkıyor. Evin temeli yaş – defalarca yapılan bu şikayetlerin üzerinden yetkililer gelip sadece sudan örnek alıp, sonra da “su temiz su” diye, insanları yine yaş bir yerde yaşamaya bırakıyorlar.

Bir gerçek daha var, Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman depremini yaşamış ve Yalova’ya akrabalarına sığınan depremzedelerimizin bir çoğu bu bölgede yine deprem tehlikesi altında yaşamak zorunda…

Böyle yerlerde kira geliri uğruna kiracının canını hiçe sayan ev sahipleri de en az inşaatçılar kadar sorumlu tutulmalıdır.

Diğer taraftan marketlere günü birlik denetleme yapanlar, bir kere de kira bedelleri ile ilgili denetleme yapsalar sevap işlemiş olurlar. Çoğunlukla kira bedellerinin yüksek olması yüzünden hiç bir il yetkilisi tarafından yardım alamayan insanlar kendi gelirlerine uygun da ev bulmakta zorlanıyorlar.

Ey her şeyi devletten beklemeği alışkanlık haline getirenler, bu memlekette her bir parti, her bir siyasetçi sadece bireysel çalışma gösteriyor, devlet için çalışan nadir bulunur… O yüzden basın olarak, gerçekleri devlete duyurma gönüllüsüyüz…

Gönül isterdi, Çiçekli Yalova’yı çekip devletime çağırı yapayım. Ama çiçekler zaten Şehir belediyesinin karşısında, tam şehir merkezinde, görülmemesi mümkün olmayan bir yerde. O yüzden ben de, Yalova’nın görünmeyen yüzü, yani resmen mezarda yaşayan Yalovalıları sizlerde tanıyın istedim.

Umutları puç olmuş bir emekli polisin korunma iç güdüsü ile yaptığı bu eylemin görüntüsü, umarım bir çoklarını gerçek anlamda düşündürür. Kafkaslarda şapka namustur, vicdandır- derler.  O yüzden böyle bir deyim var, “Beyler, şapkanızı karşınıza koyun ve düşünün!” Düşünelim  ki, biz ne yaptık ki, insanlar bu hale geldi?

Evi gerçek anlamda yatay şeklini alan emekli polis depremden korunmak amaçlı yatağının üzerine mustuğ asıyor. “Mustuğ hareket edince kendimi dışarı atıyorum” diyor…- Bu şekilde yaşam sürdüren insanımız var iken, bizler gülmemeliyiz, ağlamalıyız…

Konuyla ilgili bir sıra yetkililerle görüşmeler yapıldı. Bu bölgede yaşayan insanlarla konuşuldu. Hele vidiyo görüntülerimizde şok faktların üstü de açıldı. Mevcut durumla ilgili Bayraktepe Muhtarı Ahmet Esmerle tarafımızdan görüşüldü.

Muhtar Esmer durumla ilgili Yalova Valisi, Belediye Başkanı ve AFAD yetkilileri ile hafta içi  acil toplantı ayarlanacağını bildirildi.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Ülker Fermankızı bu projeye devam edeceğini ve ayrıntılı videolarında yakında yayınlayacağını da belirtti.

Haber Link :https://voicepress.com.tr/2023/yalova-haber/mezarda-yasayan-yalovalilar-bayraktepe-hatay-ve-kahramanmarasi-hatirlatti-23638/

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir