Bizimle iletişime geçin

Köşe Yazıları

YAZI-YORUM : SAHİ SAHİPSİZ Mİ YALOVA ?

Yaklaşık

tarih

“Bir hafta sonra yazarım,” dedim; olmadı. Zaman beni beklemedi, gündem zaten hiç beklemiyor. Yalova’da öyle bir hareketlilik var ki, iğne atsan yere düşmüyor—iğnenin kendisi bile “ben burada düşemem” deyip kaçıyor. Ben de topladım kalemi, ne varsa dökmeye geldim.

Anıt ağacın kesildiği günleri hatırlarsınız. Biz unutmadık, unutamıyoruz; çünkü ortalık hâlâ açıklama yapmayan insanlarla dolu. İlk gün herkes kınadı, sitem etti, “çok üzüldük” dedi. Sonrası? Sonrası karanlık. Ağaç kesenlerden ses yok, siyasetten ses yok. Mikrofon uzatıyoruz, sanki görünmezlik pelerini takmış gibiler. Bu ülkede açıklama yapmak bile artık lüks.

Yeni gündem mi? O da ayrı bir facia. Eğitim Araştırma’da bir doktorun hastasına tacizde bulunduğu iddiası dolaşıyor. Takipçimiz arıyor, “Yan masada duydum, gerçek mi?” diye soruyor. Arkadaşım, ben bu soruya nasıl cevap vereyim? Hastaneye girince artık tansiyondan değil, güvenden düşüyoruz. Yetkili? Yok. Açıklama? Yok. Haber? Var. Unutulma süresi? 48 saat.

Göz doktoru randevusunun da bir efsaneye dönüşmesi var tabii. Bugün yine talep oluşturdum. O kadar bekledim ki gözlerim bozuldu—hipermetrop oldum, süpermetrop bile olmuş olabilirim. Birkaç gözlük çerçevem birikmiş olabilir, o derece. Hastanede kaç doktor var? İki. İki doktorla Yalova’nın gözünü nasıl bakıma alacağız? 20 yıl önce sabah 5’te sıraya girerdik. Şimdi de randevu yok, sıra yok, bir tek şaşkınlık var. Hani sağlıkta çağ atlamıştık? Biz hangi çağdayız, kim atlıyor, nereye atlıyor belli değil.

Son zamanların en meşhur sorusu: “Yalova sahipsiz mi?”
Bakın, şaka yapmıyorum: Araştırınca biz bile utandık. Meğer ne kadar sahipsiz konu varmış da biz basın mensupları bile fark etmemişiz. Küçük detaylarla uğraşırken kocaman gerçekleri ıskalamışız. Biz böyleysek, sıradan vatandaş ne yapsın?

İlçelere indikçe tablo daha vahim. Altınova’da nefes almakta zorlandık. “Termal’e gidelim, temiz hava vardır,” dedik. Ağaçlar desen komada. Oteller birer birer kapanmak üzere. Esnafın yüzü gülmüyor; turizmin T’si kalmamış. Eskiden festivaller olurdu—çilek festivali, kivi festivali… Şimdi var mı yok mu, onu bile kimse bilmiyor. Yalova’da artık festival değil, sadece “Ah” sesleri duyuluyor.

Bir de ata sporumuza değineyim: Fevziye yağlı güreşleri. Bir zamanlar anlat anlat bitiremezdik. Şimdi soruyorum, neden yapılmıyor? Kültür mü bitti, bütçe mi yok, yoksa “aman kim uğraşacak” mı deniyor? Muhatap yok. Cevap yok. Soran biz kalmışız.

Bir de yeni bir moda başladı: Yetkililer, il başkanları, STK’cılar basın olma sevdasına düşmüş. Basın bizsek onlar ne? Onlar il başkanıysa biz ne olacağız? Geçen gün bir gazeteci abimiz yazmış: “Böyle devam ederse roller karışacak.” Doğru diyor. Bir gün 23 Nisan’da biz oturalım onların koltuğuna; onlar da gelsin haber peşinde koşsun. Bakalım 24 saat dayanabilecekler mi?

Bana da sürekli soruyorlar: “Yalova’da şu olmuş, bu olmuş, neden yazmıyorsun?”
Arkadaşım, sen zaten haberi duymuşsun. Ben niye pişmiş yemeği tekrar sana servis edeyim? Yalova’da gündem mi bitiyor? Öksürsen haber oluyor, hapşırsan manşet.

Şimdi de başkanlık fırtınası geliyor. Esnaf odası seçimi, ticaret odası seçimi… Demokratik taşlar havada uçuşuyor. Bir de üstüne bize denk gelmezse iyi. O kadar çok gündem var ki, hepsini kaçmasın diye adeta kuyruğundan birbirine bağlıyorum. Yalova’da biri öksürse diğeri “çok yaşa” diyor—ama yaşadığımızın farkında olan var mı, orası meçhul.

Neyse ki göz doktoru randevusu hâlâ hayal. Ama yazabiliyorum, hâlâ kalem elimde. Demek istediğim şu: Yalova’da gündem ne kadar fırtınalı olursa olsun, biz yazmaya devam edeceğiz.
En azından kaşlarımızla bile haber vermeyi biliyoruz; çünkü biri öksürse, diğeri “çok yaşa” diyor, biz de “yine bir şeyler olmuş demek ki” diye notumuzu düşüyoruz.
Sonuç mu? Yalova’da işler tıkırında olmasa da, mizahımız hâlâ çalışıyor. Gözlük bulamasak da gözümüzü kırpmıyoruz! 😎

Sürç-ü Lisan Ettim ise Af ola

Kalın Sağlıcakla

Ebru Kaplan

18.11.2025/Yalova

 

 

 

 

 

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir